Sen Hiç Müzede Uyandın mı ?
Not : Bu yazı keyifli bir konaklama hikayesi içermektedir.
Bir gezgin için, konaklama her zaman ikinci hatta üçüncü planda gelir. Nasıl olsa, 6 7 saat dinlenir tekrar keşfetmeye çıkarım yaklaşımı öne çıkar. Bu yüzden belki de alıştık, büyük kutu gibi binaların otel odalarında dinlenmeye. Oysa, otelde keyifli zaman geçirmek de önemlidir. Camdan dışarı baktığında güzel bir manzara görmek istersin, otele girerken bir güleryüz. 2 gece konakladığım bir seyahat yazısının yanında bir konaklama tecrübesi paylaşmak istiyorum. Ama öncesinde bir soru soracağım. Müzede uyandınız mı hiç ?
Uçhisar’da harabe bir yapı Ömer Bey tarafından çok iyi şekilde planlanarak eşsiz bir hotele dönüşmüş. 1998 yılından beri de hizmet veriyor Kapadokya’da. Hatta, Kapadokya’nın ilk lüks hotellerinden biri olarak biliniyor. Lüks derken her şey altından değil tabi. Ama taşı konuşturmuşlar. Taş içinde lüksü getirmiş Museum Hotel.
RELAIS & CHATEAUX diye bir hotel topluluğu var. Bilen var mı bilmem. Bende açıkcası yeni öğrendim. Bugün 60 ülkede 500.000’den fazla üyesi bulunan bir kurum. Dünyanın en prestijli hotellerinin üyesi olduğu bir çatı. Belli bir kategori çıtasının üzerinde olan, sanatsal ve tarihi yapısı, konsepti ile seçilebilen hoteller zinciri. Türkiye’de bu yapının tek üyesi ise Museum Hotel. Bence bu açıdan bakınca Museum’un değeri bir tık öne çıkıyor.
Museum Hotel‘den..
Gördüğüm en ilgili personel grubunu burada tanıdım. Öyle, evet efendim , merhaba efendim gibi değil. Samimiler. Başım ağrıyor desem benim yerime düşünürler beni öyle güzel insanlar grubu gördüm. Nimet Hanım, Eda Hanım, Hasret Bey, Arzu Hanım ve daha bir sürü güzel insan.
Hotel’de hayvanlar untulmamış. Hotel kurulmadan önce burada kaplumbağalar yaşarmış. Hotel sahibi Ömer Bey, hotel bittikten sonra o kaplumbağaları hotel için onlar için hazırladığı özel alana yerleştirmiş. 8 tane kaplumbağa var. 1 tanesinin adını kaşif koymuşlar. Sürekli gezermiş hotel içinde. Havuza gider su içer, turlar diğer kaplumbağaların yanına gidermiş. Onun dışında, tavus kuşu gibi bir çok sevimli hotele renk katan dost da var.
Toplamda 30 odası var. Her biri ayrı konseptte. 4 tanesinin bir özelliği beni benden aldı. Odada yer alan musluklardan şarap akıyor. İster kırmızı ister beyaz.. Keyfinize kalmış.
Uçhisar’ın güzel bir cephesinde hotel. Neredeyse tüm pencereler, peri masalına açılıyor. Aşk Vadisi, Güvercin Vadisi, Göreme.. Uzaklarda ise, Avanos ve Erciyes’i gözlemleyebilirsiniz. Manzarası çok güzel hotellerden birisi.
Yazın Kapadokya’ya giden bilir. Biraz kurak geçer. Sıcaklık yüksek olur. Bu yüzden güzel bir havuzu var hotelin. Bu yüzden tercih edilebilir.
Kahvaltısı çok çok başarılıydı. Gözün doysun denecek cinsten yiyebilirsin. Özellikle tandırda pişen gözleme beni benden aldı.
Kalitesini nasıl anlatırım diye düşünüyordum. Şöyle anlatabilirim sanırım. 2015 yılında Avrupa’nın en iyi butik hoteli seçilmiş.
Hotel kendi bağlarından hazırladığı şaraplar sunuyor. İsterseniz hediyelik alabilirsiniz. Gayet başarılıydı.
Hotelin ismi Museum olunca, içinde çok sayıda tarihi eser de bulunuyor. Bu eserlerin hepsi anıtlar kurulu tarafından denetim altında. Yazının başında bahsettiğim bu aslında. Hotel’de, önünden geçerken farketmeyeceğin çok fazla detay var. Bulunduğun odalarda bile vitrin içinde Hitit dönemine ait bir eser bulabilirsin.
Hotel, hayvan dostu olduğu gibi aynı zamanda sanat dostu. Duvarlarda, gerçekten çok farklı tablolar görebileceğiniz gibi. Hotel tarafından satışı gerçekleşen çok fazla tablo da bulunmakta.
Bu hotel yaz gibi, kışında tercih edilebilir. İster şöminesinde ister jakuzisinde keyif yapabilirsiniz.
Her odanın farklı isimleri var. Eflatun, Muhteşem, Paşa Konağı, Ebruli ve benimde konakladığım Kubbeli bunlardan sadece bir kaçı..
Odada özel bir spa odası var. Tüm vadiyi görebileceğiniz panoramik bir alanda kendinizi şımartabilirsiniz.
Balayı veya düğün gibi konseptlerde de hizmet vermesi. Hotelin başka bir artısı. Burada evlenmek isteyebilir insan 🙂
Hepsi bir yana da, sabah 05.30’da kalkıp havuz başında balonları izlemek bile yetiyor.
Hiç yorum yok